Üniversite yılları kişisel gelişiminiz
için çok önemli bir zaman dilimidir. Bu dönemi verimli geçirmeniz
kariyer gelişiminize büyük bir katkı sağlarken, boş geçirmeniz de altın
kıymetindeki yıllarınızın heba olup gitmesine sebep olacaktır.
Peki bu yılları hakkıyla değerlendire- meyişimizin başlıca sebepleri nelerdir?
1- Yanlış bölüm seçmenin sebep olduğu motivasyon eksikliği: Eğer okuduğunuz bölümü yeterince sevmiyorsanız, o sahada ilerlemeniz gerçekten çok zordur. Aslında bu sorunun temeli lise yıllarına dayanır. Lisede yapılan yanlış alan seçimi yanlış bir bölüm seçimini, yanlış bölüm seçimi de doğal olarak “tatsız- tuzsuz” bir üniversite hayatına sebep olur. Eğer okuduğunuz bölümün size hitap etmediğinden eminseniz ve üniversitenizin koridorlarında kendinizi boğuluyormuş gibi hissediyorsanız bölümünüzü değiştirmek için gereken cesareti göstermelisiniz. Bu anlamda 1 ya da 2 yıl kaybetmenin size vereceği acı, hayatınız boyunca sevmediğiniz bir işi yapmaktan ötürü duyacağınız acı kadar fazla olmayabilir.
2- Plansız ve dağınık okumak: Özellikle ilgi alanı çok geniş olan öğrencilerde bu problem gözlenir. Hemen her daldan rastgele okuyan ve “her şeyden az da olsa bir şey bilen” bu öğrenciler kendi alanlarında bir türlü derinleşemezler. Hâlbuki kitap okumayı bir sofraya benzetirsek ana menüde sizin bölümünüzle ilgili temel kaynaklar olmalıdır. Elbette ki sofranızın zenginliğine bağlı olarak ilgi duyduğunuz diğer sahalara ilişkin kitaplar da okuyabilirsiniz. Fakat bu durum bölümünüzle ilgili kaynakların önüne geçmemelidir. Sizce kendi sahasında oldukça sığ bir bilgiye sahip olan biyologun, engin bir tarih bilgisine sahip olması ona bir şey kazandırır mı?
3- Olumsuz arkadaşların etkisi: Üniversite hayatını sanki eğlenceden ibaretmiş gibi gören hedefsiz ve sorumsuz arkadaş grubunuzun olması kişisel gelişiminiz için büyük bir engeldir. Bunun yanı sıra ideolojik düşüncelerini bir saplantı haline getiren marjinal grupların da bu anlamda oldukça yıkıcı etkisi olmaktadır. Unutmamalısınız ki üniversite yıllarınız ilim ve irfana açıldığınız ve geleceğinizi şekillendirdiğiniz önemli bir menfezdir. Bu dönem asla sloganlar atarak veya protesto eylemleri düzenleyerek geçirilecek kadar basit ve hastalıklı bir dönem değildir.
4- Büyük düşünmemek: Bu bir ufuk meselesidir. Gelecekte sizi heyecanlandıracak bir hayalinizin olmaması, üniversite hayatını sadece “lisenin devamı olan doğal bir süreç” olarak algılamanız ve mesleğinizde ilerlemeyi düşünmemeniz yerinizde saymanıza sebep olacaktır. Bundan kurtulmak için vizyon sahibi insanlarla fikir alışverişinde bulunmanız sizin için çok yararlı olacaktır.
5- Mükemmeliyetçilik düşüncesi: “Bölümümde ilerleyeceksem her şeyimle kendimi bu işe vermeliyim. Bunu yapamayacağıma göre kendimi zorlamama gerek yok” düşüncesi de üniversite öğrencilerini bağlayan ilginç bir düşünce prangasıdır. Hâlbuki “bir şey bütünüyle elde edilmezse bütünüyle terk edilmemelidir”. Kendi sahamızın “üstadı” olamayabiliriz, ama en azından branşımızın hakkını vermemiz gerekmez mi?
6- Tembellik: İçinde bulunduğunuz şartlar ne kadar iyi olursa olsun eğer tembel bir yapınız varsa büyük bir sorununuz var demektir. Tembellik yaparak üniversite günlerini boşa geçiren bazı öğrenciler “Bu yılı iyi değerlendiremedim, ama gelecek yıl çok çalışacağım” der. Fakat çoğu kez bu ertelemelerin sonu gelmez. Ve bir de bakmışsınız ki üniversiteden mezun oluyorsunuz. Ama sorumluluğunuzu yerine getirmemenin verdiği vicdan azabıyla…
7- Fırsatları iyi değerlendirememek: Üniversite hayatınız boyunca kişisel gelişiminiz için birçok fırsat ayağınıza kadar gelir. Bu fırsatları kaçırmanız da sizin için büyük bir kayıp olacaktır. Sözgelimi alanınızla ilgili yapılan toplantı, seminer ve kursları kaçırmamalı ve günümüzün realiteleri olan yabancı dil ve bilgisayar parametrelerini de asla ihmal etmemelisiniz. Ayrıca üniversitenizdeki yan dal ve çift anadal programlarına fırsat gözüyle bakmalısınız. Bunun yanı sıra bölümünüzdeki nitelikli hocalardan yeterince istifade etmemeniz ve onların dersinden sadece “50 almayı” yeterli görmeniz de oldukça yanlış bir tutumdur.
Akın YILDIRIM
Özel Antalya Toros Akdeniz Lisesi Rehber Öğretmeni
“Pusula Üniversiteyi Kazanmanın Püf Noktaları” adlı kitabın yazarı
Peki bu yılları hakkıyla değerlendire- meyişimizin başlıca sebepleri nelerdir?
1- Yanlış bölüm seçmenin sebep olduğu motivasyon eksikliği: Eğer okuduğunuz bölümü yeterince sevmiyorsanız, o sahada ilerlemeniz gerçekten çok zordur. Aslında bu sorunun temeli lise yıllarına dayanır. Lisede yapılan yanlış alan seçimi yanlış bir bölüm seçimini, yanlış bölüm seçimi de doğal olarak “tatsız- tuzsuz” bir üniversite hayatına sebep olur. Eğer okuduğunuz bölümün size hitap etmediğinden eminseniz ve üniversitenizin koridorlarında kendinizi boğuluyormuş gibi hissediyorsanız bölümünüzü değiştirmek için gereken cesareti göstermelisiniz. Bu anlamda 1 ya da 2 yıl kaybetmenin size vereceği acı, hayatınız boyunca sevmediğiniz bir işi yapmaktan ötürü duyacağınız acı kadar fazla olmayabilir.
2- Plansız ve dağınık okumak: Özellikle ilgi alanı çok geniş olan öğrencilerde bu problem gözlenir. Hemen her daldan rastgele okuyan ve “her şeyden az da olsa bir şey bilen” bu öğrenciler kendi alanlarında bir türlü derinleşemezler. Hâlbuki kitap okumayı bir sofraya benzetirsek ana menüde sizin bölümünüzle ilgili temel kaynaklar olmalıdır. Elbette ki sofranızın zenginliğine bağlı olarak ilgi duyduğunuz diğer sahalara ilişkin kitaplar da okuyabilirsiniz. Fakat bu durum bölümünüzle ilgili kaynakların önüne geçmemelidir. Sizce kendi sahasında oldukça sığ bir bilgiye sahip olan biyologun, engin bir tarih bilgisine sahip olması ona bir şey kazandırır mı?
3- Olumsuz arkadaşların etkisi: Üniversite hayatını sanki eğlenceden ibaretmiş gibi gören hedefsiz ve sorumsuz arkadaş grubunuzun olması kişisel gelişiminiz için büyük bir engeldir. Bunun yanı sıra ideolojik düşüncelerini bir saplantı haline getiren marjinal grupların da bu anlamda oldukça yıkıcı etkisi olmaktadır. Unutmamalısınız ki üniversite yıllarınız ilim ve irfana açıldığınız ve geleceğinizi şekillendirdiğiniz önemli bir menfezdir. Bu dönem asla sloganlar atarak veya protesto eylemleri düzenleyerek geçirilecek kadar basit ve hastalıklı bir dönem değildir.
4- Büyük düşünmemek: Bu bir ufuk meselesidir. Gelecekte sizi heyecanlandıracak bir hayalinizin olmaması, üniversite hayatını sadece “lisenin devamı olan doğal bir süreç” olarak algılamanız ve mesleğinizde ilerlemeyi düşünmemeniz yerinizde saymanıza sebep olacaktır. Bundan kurtulmak için vizyon sahibi insanlarla fikir alışverişinde bulunmanız sizin için çok yararlı olacaktır.
5- Mükemmeliyetçilik düşüncesi: “Bölümümde ilerleyeceksem her şeyimle kendimi bu işe vermeliyim. Bunu yapamayacağıma göre kendimi zorlamama gerek yok” düşüncesi de üniversite öğrencilerini bağlayan ilginç bir düşünce prangasıdır. Hâlbuki “bir şey bütünüyle elde edilmezse bütünüyle terk edilmemelidir”. Kendi sahamızın “üstadı” olamayabiliriz, ama en azından branşımızın hakkını vermemiz gerekmez mi?
6- Tembellik: İçinde bulunduğunuz şartlar ne kadar iyi olursa olsun eğer tembel bir yapınız varsa büyük bir sorununuz var demektir. Tembellik yaparak üniversite günlerini boşa geçiren bazı öğrenciler “Bu yılı iyi değerlendiremedim, ama gelecek yıl çok çalışacağım” der. Fakat çoğu kez bu ertelemelerin sonu gelmez. Ve bir de bakmışsınız ki üniversiteden mezun oluyorsunuz. Ama sorumluluğunuzu yerine getirmemenin verdiği vicdan azabıyla…
7- Fırsatları iyi değerlendirememek: Üniversite hayatınız boyunca kişisel gelişiminiz için birçok fırsat ayağınıza kadar gelir. Bu fırsatları kaçırmanız da sizin için büyük bir kayıp olacaktır. Sözgelimi alanınızla ilgili yapılan toplantı, seminer ve kursları kaçırmamalı ve günümüzün realiteleri olan yabancı dil ve bilgisayar parametrelerini de asla ihmal etmemelisiniz. Ayrıca üniversitenizdeki yan dal ve çift anadal programlarına fırsat gözüyle bakmalısınız. Bunun yanı sıra bölümünüzdeki nitelikli hocalardan yeterince istifade etmemeniz ve onların dersinden sadece “50 almayı” yeterli görmeniz de oldukça yanlış bir tutumdur.
Akın YILDIRIM
Özel Antalya Toros Akdeniz Lisesi Rehber Öğretmeni
“Pusula Üniversiteyi Kazanmanın Püf Noktaları” adlı kitabın yazarı
Yorumlar
Yorum Gönder